Hayden Tenno'dan mıntıka temizliği dersleri Geçtiğimiz sene piyasaya sürülen Dark Sector, sonunda PC platformuna da
konuk oldu. Yapımın PC sürümü ilk olarak Rusya�da ortaya çıktı. Hatta
Youtube�a bazı oynanış videoları bile sızmıştı. Bir süre sonra Dark
Sector�un bilgisayarlar için Rusçadan sonra İngilizce olarak satışa
çıkacağı açıklandı. Bakalım Hayden Tenno�un konsollarda başlayan
macerası, PC�de nasıl sürüyor?
"Virüs sonucu oluşan Glaive, oyun boyunca en çok kullandığımız silahımız." Görev adamının sır dolu hikayesiDark Sector, Digital Extremes tarafından geliştirildi. Firmadan biraz
söz edersek, geçmişinde; Unreal Tournament 2003, Pariah, Warpath
oyunlarını yapmışlardı. Pariah beklentilerin altında çıkmıştı, Warpath
ise kötü bir yapımdı. Dark Sector�e geri dönelim ve kaldığımız yerden
devam edelim. Bir virüs var (Technocyte virüsü) ve bu virüs bulaştığı
insanı mutasyona uğratıyor. Böyle bir ortamda yönettiğimiz karakter
Hayden Tenno, kendisi gibi bir ajan olan Viktor�u bulmak için, Doğu
Avrupa�daki bir şehre gönderiliyor. Viktor�u bulan Hayden onu
kurtarmıyor. Kafasına silahla ateş edip, kucağına bir C4 bırakıyor ve
oradan kaçıyor. Ancak dönüş yolunda çatışmaya giriyor ve mutasyona
uğraşmış bir düşman tarafından ele geçiriliyor. Tabii ki bu durum
Hayden�e virüs bulaşması ve sağ kolunun mutasyona uğramasıyla
sonuçlanıyor. Bundan sonra asıl hikayemiz de başlıyor.
"Birazdan hesabını keseceğim senin! Bakma bana öyle kızıyorum ama... " Yapım, Dead Space, Resident Evil 4 ve Gears of War�a benzeyen, bolca
siper alıp, siperden sipere atladığımız bir oynanışa sahip. Omuz
kamerasından yönettiğimiz karakterimizin ve oyunun en ilgi çekici
kısmını Glaive adındaki üçlü bir bıçak oluşturuyor. Virüsten dolayı
ortaya çıkan Glaive, bumerang özelliğine sahip. Fırlattığımız zaman
yeniden bize geri dönüyor. Düşmanlarımızın kafasını ve uzuvlarını
rahatça kesebiliyoruz. Tabii ki her şey bununla sınırlı değil. Yapımda
ilerledikçe virüsten dolayı Glaive de bir takım özellikler kazanıyor
ki, bu özellikleri rakiplerimiz üstünde ve karşımıza çıkan bazı
engelleri aşmak için kullanıyoruz. Mesela ilk olarak hızlı ve bir
şekilde Glaive�i fırlatma özelliğini kazanıyoruz. Farenin sağ tuşuna
basılı tuttuğumuzda, hedef işareti çevresinde sarı bir renk oluşuyor.
Eğer bu sırada Glaive�i fırlatırsak, hızlı ve daha güçlü biçimde
gidiyor. Bu durumda hem rakiplerimiz tek seferde ölebilirken, hem de
bazı kilitli kapıları açabiliyoruz.
Kameranın Glaive�e yaklaşıp, Slow Motion ile kontrol edebildiğimiz bir
özelliği daha var. Böylece uzaktaki düşmanların ve bazı nesnelerin
yakınına gitmeden, Glaive�i kontrol ederek onlara ulaşabiliyoruz. Evet,
ulaşmak derken uzağımızda bulunan cephane, silah, para gibi nesneleri
Glaive�i üstlerine atarak toplayabiliyoruz. Bu özellikle cephanemizin
bittiğimiz yoğun çatışma ortamlarında bize kolaylık sağlıyor.
Glaive�in çevredeki elektrik, ateş gibi elementleri kullanma imkanı da
var. Şöyle ki; bulduğunuz bir elektrik hattına Glaive�i fırlattığınız
zaman, üçlü bıçağımız elektrikli bir hale geliyor. Böylece daha fazla
hasar verirken, gene bazı engelleri aşmamız için kullanabiliyoruz.
Mesela kilitli olan bazı kapıların kilidini, elektrikli haldeyken
açabiliyoruz. Artı olarak Glaive�in fener özelliği de var. Karanlık
yerlerde aydınlatıcımız oluyor.
"-Yıllardır senden acı bir gerçeği saklıyorum. Gerçek baban benim Hayden.
-Nayır nolamaz!" Köşe kapmaca!Glaive haricinde oyunun başından beridir kullandığımız bir de
tabancamız var. Düşmanların silahları virüs alarmına sahip, bulduğumuz
düşman silahı elimize aldıktan kısa bir süre kendini yok ediyor. Ancak
o yok olana kadar, kısa süre içinde gene ateş edebiliriz. Glaive ve
tabancamız haricinde başka silahımız yok mu? Tabii ki var, ancak
bunları marketlerden alabiliyoruz. Daha önce Glaive ile uzaktan
topladıklarımız arasında para olduğundan bahsetmiştim. İşte para ve
topladığımız diğer başka nesneler sayesinde, marketlerden silah
alabiliyoruz, silahımızı geliştirebiliyoruz, elimizdeki malları
satabiliyoruz. Aldığımız silahları böylece kullanabiliyoruz. Ancak
büyük silahları karakterimiz iki eliyle kullanabiliyor. Durum böyle
olunca Glaive devre dışı kalıyor. Glaive�i tabancamızla birlikte
kullanabiliyoruz.
"Düşmanlarımız arasında bizim gibi mustayona uğramış, kriket oynamak isteyen insanlar da bulunuyor." Virüsün bize sağladığı bazı yararları var. Oyunda ilerledikçe bir
kalkanımız oluyor. Kalkan bizi bir süreliğine koruyor. Ayrıca zırhımız
yapımın sonlarına doğru iyice değişiyor. Bir de öldürdüğümüz bir
boss�tan kazandığımız görünmezlik yeteneğimiz var. Görünmezlik
sayesinde düşmanlarımızı gafil avlayabiliyoruz. Bu kadar rakiplerden ve
boss�lardan söz etmişken, yapay zekaya da biraz değinelim. Yapay zeka
genel olarak fena değil. Yeri geldiğinde saklanıyorlar, siper alıp ateş
ediyorlar. Ancak bazı zamanlarda keklik gibi durdukları da oluyor. En
başlarda silahlı askerler, virüsten koruyucu giysiler giyen rakipler
geliyor. Ama Dark Sector�de, bölümleri geçtikçe düşman çeşitliliği de
artıyor. Normal insanlar dışında, mutasyona uğramış insanlar
rakiplerimiz arasına katılıyor.
Bu arada belirteyim, mesela yaratıklar geldiği zaman, normal insan
rakiplerimiz onlarla savaşmaya başlıyor. Yani düşmanlarımız da
birbirleriyle savaştalar. Yapım içinde en güzel kısımlardan biri boss
savaşları. Boss�lar genel olarak kolay lokma değiller ve onlarla
çarpışmak oldukça zevkli. Hatta oyunun monotonluğunu dağıtan
etkenlerden biri diyebiliriz.
Düşmanlarımız bazen ölmeyebiliyor. Mesela Glaive�i fırlattığımız zaman
kırmızı bir renge bürünüyorlar. Bu sırada yanlarına gidip, bitirici
hareketi yapmamız gerekiyor. Bu sadece Glaive�i kullandığımız zamanlar
da değil, başka silahlarda da geçerli oluyor. Bitirici harekette Hayden
oldukça vahşi oluyor. Kol veya bel kırma, bazen kafa, uzuvları koparma
gibi sahneleri yaşayabiliyoruz.
"Oyun başında virüs kapmamızı sağlayan yaratık! Karşımıza geçip, şekil durarak güya karizma yapıyor." Altyapının temeliDark Sector aslında 2000�inde duyurulan, ancak bazı yaşanan sorunlardan
dolayı geçen sene çıkan ve büyük değişim geçiren bir yapım. Oyun
aslında Sector Engine temelliydi, ama sonradan Evolution Engine olarak
değiştirildi. Her iki motor da Digital Extremes�e ait. Bazı
spekülasyonlara göre bu motor Pariah�ta kullanılan Unreal Engine 2.5�un
bir hayli ağır modifiye geçirmiş haliymiş. Görsellik genel olarak
vasatın üstünde, hatta bazı ışık ve gölge efektleri çok iyi iş
çıkartıyor. Binalar, mekanlar aslında çevre genel olarak kaliteli
duruyor. Keza modellemeler de genel olarak böyle. Ana karakter
Hayden�nin zırhı iyi yapılmış, suratı bazen kötü durabiliyor.
Gelelim seslere ve müziklere, aslında oyunun en iyi olduğu konulardan
biri seslendirmeler. Hayden�i, Smallville�de Lex Luthor�u canlandıran
Michael Rosenbaum seslendiriyor. Aynı şekilde seslendirme kadrosunda 2.
Dünya Savaşı�nda geçen Das Boot filminde kaptanı oynayan Alman oyuncu
Jürgen Prochnow; ülkemizde de gösterilen A-Takımı dizisinde Murdock�ı
canlandıran artı birçok Star Trek filminde de rol alan Dwight Schultz
gibi ünlü isimler var. Böylesi ünlü oyuncuların seslendirmeleri ile
birlikte, genel olarak doyurucu ses efektleri var.
"Çok çalıştım, ama başardım. Hop hemen böyle havaya atar, döndürür ve tutarım." Oyunun single player�ı dışında online oynanmayan, LAN destekli bir
zayıf bir multiplayer�ı var. Multiplayer�da sadece iki farklı mod ve
beş harita yer alıyor. Keşke biraz daha fazla mod, harita ve asıl
önemlisi online oynama imkanı olsaymış. Özellikle Glaive�i online
maçlarda kullanmak zevkli olurdu.